EKSİK İŞÇİLİKLER ARTIK MALİYE BAKANLIĞI

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞINA BİLDİRİLECEKTİR.

 

            I-GİRİŞ :

 

SGK İl Müdürlükleri veya Sosyal Güvenlik Merkezler tarafından yapılan “Kuruma Yeterli İşçiliğin Bildirilmiş Olup Olmadığına İlişkin Araştırma ve Re’sen Yapılacak İşlemler” Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin (SSİY)’nin Dördüncü bölümünde 117-120. maddelerinde düzenlenmiştir. Uygulamaya ilişkin usul ve esaslar ise 16/318 ek sayılı genelgede belirtildiği şekilde yürütülmeye devam edilmektedir.

5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihi sonrasında uygulamada dikkate değer bazı değişiklikler yapılmıştır.

Gerek; Kuruma Yeterli İşçiliğin Bildirilmiş Olup Olmadığına İlişkin Araştırma ve Re’sen Yapılacak İşlemler ile ilgili değişiklikler bu makalenin konusunu oluşturmaktadır.

 

II- KURUMA YETERLİ İŞÇİLİĞİN BİLDİRİLMİŞ OLUP OLMADIĞINA İLİŞKİN ARAŞTIRMA VE RE’SEN YAPILACAK İŞLEMLER:

Araştırma yapılırken, ihale konusu işlerde kesin kabulün ya da geçici kabulün noksansız yapıldığı, özel nitelikteki inşaat işyerlerinde de inşaatın bitirildiği tarihe kadar Kuruma bildirilmiş olan işçilik miktarı dikkate alınmaktadır. İşin başlangıç tarihinden önce ve bitim tarihinden sonra Kuruma bildirilmiş olan sigorta primine esas kazanç tutarları ile gün sayıları araştırma işleminde dikkate alınmamaktadır. Ancak, sahteliği, veya çalışmaların fiili olmadığı v.s. şeklinde bir tespit yoksa iptali de yapılmamaktadır.

 

Kurumda tescil edilmemiş veya tescil edilmiş olmakla beraber hiç işçilik bildirilmemiş işyerleri ya da gerekli görülen diğer hallerde işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik miktarı, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca tespit olunabilmektedir. İhale konusu ve özel nitelikteki inşaat işlerinde ünitece yapılacak araştırma, söz konusu işlerin Kuruma tesciline ve bildirimde bulunulması koşuluna bağlanmıştır. Ancak, faaliyet süresinin tümünün zamanaşımına uğramış olduğu tespit edilen ihale konusu işler ile özel bina inşaatlarında, ünitece prim tahakkuku ve tahsilinin yapılabilmesi için, işyerinin tescilli olması ve bildirim yapılmış olması koşulu aranmamaktadır. Kurumun prim tahsilinin arttırılması ve işverenlerin bir an önce istedikleri belgeleri alabilmelerini temin etmek maksadı ile bu nitelikte bir düzenleme yapılmıştır.

 

Ünitece ihale konusu işlerde yapılan araştırma sonucunda;

a)      SSİ Yönetmeliğinin 117 nci maddesine göre tespit edilen ve Kuruma bildirilmediği anlaşılan asgari işçilik miktarı üzerinden, gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği haiz olmayan kurum ve kuruluşlarca yapılan özel nitelikteki inşaat işyerlerinde ise Yönetmeliğin 118 inci maddesi uyarınca hesaplanan prim tutarı, aksine bir tespit olmaması hâlinde, faaliyet süresinin son ayına mal edilerek tahakkuk ettirilmek suretiyle gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödenmek üzere işverene tebliğ olunur.

b)      İşverence borcun tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödeneceğinin ve daha sonra Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca inceleme yapılması istenilmeyeceğinin bir dilekçe ile bildirilmesi hâlinde, borç kesinleşmekte ve işlemler sonuçlandırılmaktadır. Bu uygulama, 01.10.2008 tarihinden önceki döneme ait uygulama ile aynı paraleldedir. Ancak inceleme yapılmasının istenmeyeceğinin dilekçe ile bildirilmesi halinde işverenin inceleme isteme hakkı elinden alınmaktadır.

III- EKSİK İŞÇİLİKLER ARTIK MALİYE BAKANLIĞI GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞINA BİLDİRİLMEKTEDİR:

 

Kesinleşen eksik işçilik prime esas kazanç tutarları T.C. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının ilgili birimine bildirilmektedir. 01.10.2008 tarihi öncesinde yürürlükte olan mevzuata göre böyle bir uygulama bulunmamaktaydı. Bu düzenlemenin amacı işçilikle ilgili stopaj kaybının önlenmesi olarak gözükse de uygulama tam olarak netleşmemiş ve Maliye bakanlığı tarafından konu hakkında herhangi bir tebliğ veya genelge çıkartılmamıştır.

 

Gelir İdaresi Başkanlığına yapılan bildirim ne anlama gelmektedir?

 Bilindiği üzere işverenler işçilere ödedikleri ücretlerden gelir ve damga vergisi kesintisi yaparak bağlı oldukları vergi dairesine yatırmakta ve bu anlamda vergi sorumlusu olarak tanımlanmaktadırlar. Asgari işçilik değerlendirmesi sonucu ortaya çıkan eksik işçilik  matrah kayıt dışı bir işçilik tespiti olarak değerlendirilip doğrudan resen vergi tarhiyatına neden olacak mıdır? Uygulama bu şekilde yürütüldüğü taktirde çok yanlış sonuçlar doğuracaktır. Nedenlerini kısa bir örnekle açıklayalım.

 

Örneğimizde iki işvereni kıyaslayacağız. Biri peşin, diğeri veresiye çalışan iki ayrı örnek vardır. Bunları göz ününe getirerek durumu rakamlarla somutlaştırabilirsiniz. 

 

1- Peşin çalışan ilk işverenimize (A), veresiye çalışan diğerine (B) diyelim. (A) işvereni, maddi durumu iyi olması nedeniyle işçisine yüksek ücret ödeyen bir işverendir ve ödediği gerçek ücret üzerinden prim ödemektedir. A işverenimizin çalıştırdığı işçilerimizin adı Ahmet ve Mehmet olsun. Bu işçilerle bir özel bina inşaatı yaptırsın ve bu inşaat 3 ay sürmüş olsun. Binanın sınıfı 3/A olsun ve aynı yıl içerisinde 2008 yılında başlanmış, bitirilmiş olsun. Bu inşaatımızın alanı da 100 m2 olsun. 3 aylık çalışma karşılığı 2 işçimize aylık brüt 1.500,00 TL’den toplamda (2X 1,500 X 3=) 9.000,00 TL ücret ödenmiş olsun

 

İnşaatımızın 3/A sınıfı 2008 m2 birim maliyet bedeli 399,00 TL’dir. Binanın toplam maliyet bedeli ise (200 X 399,00 =) 79.800,00 TL olacaktır. İşçilik oranı ise % 9 olarak uygulanacak olup % 25 eksiği üzerinden (% 6,75) değerlendirme yapılacaktır. Bu durumda bina nedeniyle Kuruma bildirilmesi gereken işçilik miktarı (79.800,00 X % 6,75 =) 5.386,50 TL olacaktır. 2  işçi için A işverenimiz tarafından bildirilmiş olan işçilik toplamı 9.000,00 TL dolduğundan bu işverenimize herhangi bir ek tahakkuk yapılmamış olacaktır.

 

2- A işverenimizin çalıştırdığı Ahmet ve Mehmet isimli işçilerin veresiye çalışan ve maddi duru iyi olmadığı için işçisine az ücret ödeyen (B) işvereni tarafından çalıştırıldığını ve aynı nitelikte bir özel bina inşaatı yaptırıldığını varsayalım. İşçilere aylık 638.70 TL ücret ödendiğini ve toplamda ödenen ücretin (2 X 638.70 X 3=) 3.832.20 TL olduğunu varsayalım. Hesaplama yöntemi aynı olduğu için tekrarlanmamıştır. (B) işverenimizin bildirmesi gereken işçilik miktarı aynı hesapla 5.386,50 TL’dir. Oysaki ödediği ücret toplamda 3.832.20 TL olduğundan dolayı bu kişi adına, Sosyal Güvenlik Kurum tarafından 1.554.30 TL ye tekabül eden tutarda eksik işçilik primi olarak EK tahakkuk yapılacak ve Gelir İdaresi Başkanlığına, 1.554.30 TL prime esas kazanç üzerinde eksik işçilik primi tahakkuk ettirildiği bildirilecektir.

 

 

 

3- SGK tarafından yapılacak bu bildirim, Gelir İdaresince, ödenen bu eksik işçiliğin

vergisinin ödemediği kabul edilecek ve büyük bir ihtimalle, fiilen çalıştırılmamış işçiler için gelir stopajı tahakkuk ve tahsil edilecektir.

 

            Oysa ki, yukarıda verilen örnekte görüldüğü üzere, inşaat aynı ebatta ve alana sahiptir. Aynı işçiler tarafından yapılmıştır. Her iki işveren de inşaat iki işçi ile aynı sürede bitirmiştir. Sadece bir işveren diğerine göre işçilerine daha az ücret ödediğinden dolayı eksik işçiliği ve fark prim tahakkuku çıkmıştır. Yani kayıt dışı işçilik söz konusu değildir. Kurumun, 5510 sayılı Kanunun 85. maddesine göre yapmış olduğu asgari işçilik değerlendirmesine göre eksik işçilik çıkabilmektedir. Bu nedenle Kurum tarafından bildirilen fark tahakkukun Gelir İdaresine bildirilmesi ve fiilen çalışmamış veya  çalıştığı tespit edilmemiş işçiler için re’sen stopaj vergisi tahakkuku yapılması, işin gerçeğine ve vergi mevzuatına aykırı olacaktır.

 

IV- SONUÇ :

 

Gerek ihale konusu ve gerekse özel nitelikteki her türlü inşaat işinde gerçek maliyetin yeniden tespit edilmesi mutlak surette gerektirmektedir. Ayrıca; işçilik oranlarının aynı iş kolunda ve aynı bölgede dahi farklılık gösterdiği ülkemizde genel olarak tespit edilmesi haksız rekabet koşullarını da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle asgari işçilik oranlarının, gelişen teknolojinin de dikkate alınarak yeniden tespit edilmesinde büyük zaruret vardır. Ayrıca, iş devam ederken, işverenin  istemi halinde o işe ait asgari işçilik oranının tespiti, ilgili meslek odalarından hizmet satın alınması suretiyle  yaptırılabilmeli ve buna uygun bir sistem getirilmelidir.

 

Asgari işçilik değerlendirmesi sonucunda Kuruma bildirilmesi gereken işçilikten az işçiliğin bildirilmiş olduğunun tespit edilmesi halinde, yapılmış eksik bildirim farkının alınması demek, o işyerinde gerçekten kayıt dışı işçi çalıştırıldığı anlamına gelmemelidir. Bazı istisnalar hariç olmak üzere,  işçilik oranının çok yüksek olduğu bir çok işlerde tüm işçiler bildirildiği halde eksik işçiliğin dolmadığı bir gerçektir.

Buna rağmen, Kurum tarafından tespit edilecek eksik işçiliğin, kayıt dışı işçilere ödendiği varsayımı ile Gelir İdaresince re’sen stopaj vergisi nasıl hesaplanacaktır. Kimler adına  hangi asgari geçim indirimi tutarı baz alarak tahakkuk yapılacaktır. Bunlar bilinmeden hayali isimler adına yani kimin çalıştığı, ne kadar ücret aldığı bilinmeden gelir stopajı alınması Gelir Vergisi Kanununa aykırı olacaktır. 08.03.2009

                                                            Ahmet Ağar

                                        Sosyal Güvenlik Müşaviri

 

 

 

Bu yazı :  

 

www.resulkurt.com sitesinde de yayımlahmıştır.

 

| | Bu yazi toplam 5934 kez okundu...
Bu Sayfayı Paylaş
 
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)